Yeşim Güney
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. KÖŞE YAZISI
  4. Arayış Başka Bulmak Bambaşka  

Arayış Başka Bulmak Bambaşka  

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bilinmeyen Ruh

Bazı insanlar vardır; gözleri hep bir şey arar ama neyi aradıklarını bilmezler. Ne bir yüz,
ne bir şehir, ne de bir hayat biçimi… Onların arayışı görünmez bir boşluğa yöneliktir.
Sanki içlerinde yarım kalmış bir hikâye, tamamlanmamış bir cümle vardır ama sonunu kim yazacak, kendileri bile bilmezler.

Bu ruhlar, kalabalıklar içinde bile yalnızdır. Çünkü kimse onların derin sessizliğini duyamaz.

Konuşurlar ama içlerindeki dili kimse anlamaz. Gülerler ama
o gülüşün ardında, kaybolmuş bir huzurun yankısı gizlidir. Onlar için dünya bir durak değil,

sonsuz bir yolculuktur.

Ne aradığını bilmeyen bir ruh, aslında kendini arıyordur.
Ama kendini bulmak kolay değildir. Çünkü insan,
her dönemeçte biraz daha değişir, biraz daha unutur kim olduğunu. Birini sever, birini kaybeder;
sonra o kayıpta kendinden bir parça bırakır.
Ve bir gün dönüp baktığında, artık eski “ben” yoktur. İşte o an, ruhun yönü şaşar.

Bazı ruhlar vardır… Yeryüzüne sanki yanlış zamanda düşmüş gibidir.
Ne istediklerini bilmezler; çünkü kalpleriyle akılları aynı dili konuşmaz.
Bir yanları huzuru ister, bir yanları kaosu özler. Sessizliğe kaçarken,

seslerini bulmayı umut ederler.

Geceleri uykularında bile bir arayış vardır onlarda  bir yüz, bir bakış, bir enerji…
Belki geçmişten bir yankı, belki de başka bir yaşamdan kalma bir his.
Ama neyi aradıklarını sorarsan, sadece derin bir nefes alırlar. Çünkü anlatamazlar;

kelimelere sığmaz o boşluk.

Ruh bazen kendi evini özler. Toprağın, kalabalığın, sahte gülüşlerin arasında sıkışır kalır.
Ve insan o sıkışmada, kendini tanımaya başlar.
Ne kadar çok şeyin içinde ne kadar az şeye ait olduğunu fark eder.

Ne aradığını bilmeyen ruhlar, aslında her şeyi hisseden ruhlardır.
Bir şarkının içindeki sızıyı duyarlar, bir rüzgârda kaybolan anıyı tanırlar. Kalabalığın içinde bir çift gözle buluştuğunda, sanki bir ömür geçmiş gibi olur.
Ama hiçbir şey tam değildir. Hiç kimse yetmez, hiçbir yer durulmaz.

Belki de bu dünyaya bulmak için değil, hatırlamak için geldiler. Sevginin, sabrın, kaybın içinden,

geçerek… Ruhlarının ne kadar eski, ne kadar yorgun ama hâlâ umutlu olduğunu hatırlamak için.

Ne aradığını bilmeyen bir ruh, aslında yolunu kalbiyle çizer. Ve o yolun sonunda biri varsa  o
da aynı belirsizliği taşır içinde.
İki yarım, birbirini bulunca değil, birbirini anladığında tamamlanır.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Yeni Odak Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!