Erdem Kaya
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. KÖŞE YAZISI
  4. YERLİ Mİ MİLLİ Mİ?

YERLİ Mİ MİLLİ Mİ?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Alperen ŞENGÜN hem yerli hem Millidir…

Son günlerde birileri tarafından, söylediği sözlerden dolayı eleştirilen, Milli basketbolcumuz Alperen ŞENGÜN’ü sosyal medyada bazı köşe yazarları ve troller tarafından linç etme çabası var. Peki Alperen ne yapmış?

Ne demiş de bunların damarına basmış acaba? İstanbul’u tanıtmak amacıyla çekmiş olduğu video da “Bizim milli içeceğimiz rakıdır” demiş. İşte sadece bütün mesele bu. Rakı… Çekmiş olduğu, bu harika tanıtımın videosunu tüm dünyaya izleterek ülke tanıtımına katkı sunan, bu genç sporcumuza hiç  cımadan hakaret edenler, acaba bu zamana kadar ülkemizin tanıtımına ne
kadar emek harcadılar? Bence hiç…

Aynı zehirli diller bir ara voleybolcu kızlarımıza da uzanmıştı. Sporcularımız bizim milli gururumuzdur.
Siz konuşa durun onlar bizim şanlı bayrağımızı dalgalandırmaya, istiklal marşımızı dinletmeye devam
edecektir. Sizin sıcak koltuklarınızda sivri, zehirli dillerinizle söyledikleriniz onları durduramaz. Attığı her basketle bizi gururlandıran, ülkemizi onuruyla temsil eden, bayrağımızı dalgalandıran bir milli sporcuya karşı minnettarlık duyacağınıza zehir kusuyorsunuz. Doğru; ben bizim ülkemizde bazı insanların vefasızlığını unutmuşum. Amaçlarının ülke çıkarları değil de gündem değiştirmek olduğunu da unutmuşum. Gencecik bir sporcu bir kısa video ile ülke tanıtımına katkı sunuyor, Tarihi yerlerimizi, yemeklerimizi, kültürümüzü, nezaketimizi tüm dünyaya gösterme çabasında ama bazı fitneciler tutuyor, destek vermek yerine bu genç sporcumuzu yerden yere vuruyor. Adam öyle güzel bir video yapmış ki baktılar kötü bir şey bulamıyorlar, hemen konuyu içkiyle ilgili lafına getirip, bütün güzellikleri yok ederek, birilerinin alkolle ilgili hassasiyetini kullanıp dini duygularını sömürmeye kalkıyorlar.
Yazıklar olsun…

Neymiş efendim; Alperen ŞENGÜN röportajında “Milli içeceğimiz Rakıdır” demiş. Ne güzel de demiş… Evet bizim milli içeceğimiz rakıdır efendim… Doğrudur… Birbirimizi kandırmayalım arkadaş. Eskiden atalarımız kımız içermiş, zamanla bu alışkanlıklar yerini rakıya bırakmış… Rakıyı; Padişahı da Paşası da amiri de memuru da, işçisi de köylüsü de kentlisi de hepsi içti, içiyor da. Normal hayatında dinden imandan dem vuranların, düğün dernek, eğlence mekanlarında nasıl rakı içtiklerine, zil zurna sarhoş olduklarına çok şahit olmuşluğumuz da var. Evlerine kadar taşımışlığımız da.

Belki bu yazıyı okuyanlar arasında, aaa zamanında bende yaptım bunu dediğinizi duyar gibiyim. Bu ne siyasi ne dini bir durumdur, bu sadece insani tercihlerden ibarettir. Onun için kimse kendisini sütten çıkma ak kaşık gibi göstermesin… Bizi yaratanın yerine, kendisi sorgulamaya kalkmasın. Hem ne haddine? Aaa! Hay Allah! Belki de Alperen’i eleştirenler haklıdır… Rakı Milli içecek kategorisinden çoktan çıkmıştır… Niye mi? Niye olacak? Gelen zamlardan, yüklü vergilerden sonra, ülkemizin milli vatandaşları rakıyı artık içebilir mi? Adam ekmek parası bulamıyor ki rakıyı nasıl alıp içsin? Kimse yanlış anlamasın lütfen. Bunları yazarken ben ne rakıyı ne de diğer alkollü içecekleri övüp, kimseyi içmesi konusunda teşvik etmiyorum. Kaldı ki kendim de alkol müptelası değilim ama birinin bir başkasının yaşam şekline karışmasına, ayar vermeye kalkmasına da tahammül edemiyorum. Peki Alperen’i ya da onun gibi düşünenleri yargılama hakkını bu arkadaşlar nerden, nasıl buluyorlar anlamıyorum.

Arkadaş sanırsın ki ülkenin bütün meselesi bu… Rakı… Helal olsun be gündemi değiştirecek, insanları oyalayacak bir konu mutlaka buluyoruz. Sanki Alperen; çöpten meyve sebze toplayan insanları, ucuz et kuyruklarını, hastaneden randevu alamayan, aylar sonrasına ultrason, tahlil günü alan insanları, aile geçimine katkı sunmak için okulu bırakıp çalışan çocukları, emekli maaşı yetmediği için market market dolaşıp en ucuz gıdaya ulaşmaya çalışan emeklileri, çaresizliğinden dolayı yıkık dökük eski binalarda oturan, maaşından fazla kira ödeyen kiracıları, atanamayan öğretmenleri, çocuklarına rahat hayat sunamadığı için vicdan yapıp canına kıyan babayı mı, çetelerin eline düşün, uyuşturucu batağına sürüklenen gençleri çocukları mı, ülkeden umudu kesip giden beyin göçünü mü göstermiş, söylemiş.     Adam sadece Milli içeceğimiz rakı demiş. Rakı… Hepsi bu ya! Bunu dedi diye dininiz elden mi gitti arkadaş?

Milliyetçiliğiniz mi çöktü?

Merak etmeyin; insanın yürekten bağlı olduğu dini, kimsenin sözüyle, telkiniyle gitmez. Bir başkasının isteğiyle, söyleviyle milliyetçilik asla bitmez. Hele de bizim ki gibi vatanın her karış toprağını kanıyla canıyla kazanıp bize emanet edenlerin evlatları olarak, bizim milliyetçiliğimiz asla bitmez. Acaba bu rakı meselesini konu edenlerin dini, milliyetçiliği pamuk ipliğine mi bağlı? Dinlerinden ya da milliyetçiliklerinden şüpheleri mi var? Arkadaşlar bırakın başkasının ne düşündüğünü. Bu ülkede çocuk işçiler ölüyor.

Emekliler sürünüyor.
Askari ücretli hayatından bezmiş.
Gençler evlenip yuva kurmaya korkuyor.
Şehitlerimizi hiçe sayıp teröristlere özgürlük veriliyor.
Mecliste tonlarca et tüketiliyor, gariban 100 gram alamıyor.
Her şeyimizi ithal ediyoruz.
Üretim yapamıyoruz.
Eğitim sistemi çöktü.
Sağlık sistemi çöktü.
Ahlâk ona keza.
Ülke değerleri, milliyetçilik, çöktü.
Vatandaş çöktü.
Siz hala neyin derdindesiniz arkadaş?
Neymiş efendim; Rakı milli içeceğimiz demiş.
Eee! Demişte ne olmuş?
Zimmetine paramı geçirmiş?
Yolsuzluk mu yapmış?
İhaleye fesat mı karıştırmış?
Devletten 10 yerden ayrı maaş mı almış?
Akrabasını torpille memur mu yapmış?
Devletin fabrikalarını satıp, devletin mallarını mı özelleştirmiş?
Kendi şirketi üzerinden devleti dolandıran ithalatlar mı yapmış?
Millet memleketine gidecek para bulamazken o özel uçakla yandaşlarıyla gezilere mi gitmiş?
Şirketler kurup, ihaleleri kendisi mi almış?
En büyüğü de yetim, öksüz hakkı mı yemiş?
Eee! Bunları yapmadıysa bu linç niye arkadaş?
Adam dosdoğru demiş, ne güzel tanıtım videosu yapıp ülke turizmine katkı sunmuş.
Ne deseydi peki?
Ülkede her gün kadınlar öldürülüyor, ses yok?
Çocuk istismarı arttı, ses yok?
Ahlaksızlık TV programlarıyla normalleştiriliyor, ses yok
Bugün aldığınız ürün yarın iki ye katlanıyor, ses yok.

Ev sahipleri kiraya yüzde yüz zam yapıyor, ses yok. Faturalara maaşınız yetmiyor, ses yok. Eskiden emekli maaşıyla altı çeyrek altın alınırdı, şimdi iki tane alamıyorsunuz, ses yok. Türk vatandaşı aldığı maaşla tek göz oda alamıyor, Araplar ülkenin en güzel yerlerini alıyor, ses yok. Ülkenin ormanları yakılıyor, Asırlık zeytin ağaçlarımız sökülüyor, ses yok. Maden arama yüzünden sularımız, toprağımız, havamız kirletiliyor, ses yok. Gencecik çocuklarımız uyuşturucu batağında, çetelerin elinde maşa olmuş, ses yok. Ama kıymetli Milli sporcularımızdan birisi “rakı milli içeceğimizdir” diyor yer yerinden oynuyor. Vay be arkadaş adam ne laf etmiş… Nerdeyse bu lafıyla ülkeyi çökertecekti! Şaka gibi değil mi? Allah aşkına siz ne istiyorsunuz ya?

Ülke de insanlar geçim derdinde, ayakta kalabilmek için canla başla mücadele veriyor sizin ettiğinize
bakın. Bunca sorunun arasında tek derdimiz, tek sıkıntımız bu mu yani? Rakı… Önce buna karar verin.
Merak etmeyin kimse Alperen öyle söyledi diye rakı müptelası olmaz. Ahlaksızlaşıp yozlaşmaz. Dininden imanından ülke sevdasından kopmaz. Siz merak etmeyin bu ülkenin insanı nerede nasıl davranacağını, nerede ne diyeceğini çok iyi bilir. Bu ülke sizin o çirkin düşüncelerinize de teslim olmaz, olmayacakta. Bırakın rakı içen rakı, su içen su, herkes ne içerse içsin… O kişiyi bağlar… Önemli olan toplumsal konularda konuşabilmek, yanlışa karşı gelebilmektir mesele. Hakkını arayan işçinin, memurun yanında oldunuz mu? Maden aramak için, topraklarına el konulan köylülerin yanında oldunuz mu? Yurtlarda ya da kurslarda tacize tecavüze uğrayan çocukların hesabını sormak için yapılan yürüyüşlere katıldınız mı hiç? Ya da halka yapılan her türlü haksızlığa karşı sesinizi yükselttiniz mi hiç?
Sizde o cesaret var mı peki? Madem olduğunu düşünüyorsanız; önce başkasının ne dediğini ne söylediğini bırakın. Şöyle bir etrafınıza insani duygularla bir bakıp, onca soruna karşı bu zamana kadar gözlerinizi yumduğunuz için, önce kendi vicdanınızı sorgulayın. İster bunu rakı içerken, isterseniz şerbet içerken yapın. Ama mutlaka yapın…

Benim için ne içtiğiniz değil ne düşündüğünüz önemlidir…

Tiyatrocu Yazar
Erdem KAYA 24.11.2025
erdemkaya.gonulsesi@hotmail.com

 

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Yeni Odak Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!