TOKAT TANITIM GÜNLERİ SENFONİSİ

Bugün Tokat Tanıtım günlerinin son günüydü bu yazımı şöyle çok güzel kelimelerle doldurmayı inanın çok isterdim.

Maalesef, güzelliklerin az, yanlışlıkların çok olduğu bir Tokat günleri daha geçirdik desem yeridir.

Tokat Tanıtım günlerinin mutfağında olmayan Tokatlılar güzel keyifli bir pazar günü geçirdi, bu tartışılmaz.

Özledikleri memleket tatları, müziği eminim onlara iyi hissettirdi.

Bir düşünürün sözü burada aklıma geldi…

( Ne zaman çok şey öğrendim, ne zaman çok şey bildim huzurum kaçtı )

Gerçektende öyle bazen bu kadar şeyi görmesem, bilmesem, ne iyi olurdu diye düşündüğüm oluyor ama bildiğim gördüğüm şeyler adaletsiz bir şeylerse susmadan yazmadan da duramam bu benim misyonumun dışında olur.

Öncelikle beni görüp, rahatsızlıklarını çok belli edenlere birkaç sözüm olacak…

Gerek yok…

İnanın sizin beni önemsediğinizi fark ediyorum yoksa beni gördüğünüz yerden uzaklaşmazdınız ama gerek yoktu.

İnsan değer verdiklerini umursar bu konuda sizlere teşekkür ederim sizin gözünüzde bu kadar değerli olmak beni onurlandırdı, var olun ama dediğim gibi hiç gerek yoktu.

Sizler koskoca toplumları temsil ediyorsunuz, bu çok önemli dökeni dağıtanı toplamak sizin göreviniz, eleştiriye açık olmak bir erdem, en azından oturduğunuz makam süreniz geçene kadar…

Emin olun o makam gittikten sonra pek bir öneminiz kalmayacak.

Neyse hayatda bunlardan daha önemli şeyler var.

Özellikle verilen sözler, maalesef ki, bu Tokat Tanıtım günlerinde de sınıfta kalındı…

( Verilen sözler konusunda. )

Öncelikle yazarlar eli kalem tutanlar çok değerli diyen bu Tokat Tanıtım günlerini organize edenler, Yazarlara merdiven altı noktasında bir değer verdiğiniz aşikar ama neden, ne gerek vardı?

Sizler davet ettiniz, sizler yazarı, Şairi, Ozanı, alıp yerin dibine soktunuz, neden?

Birinci günü yazar dostlarımın gönderdiği fotoğraflar ve üzüntülerini bana anlatmaları sonunda aradığım kişiyle geçen diyaloğumuz sonucu birbirimizi kırdık,  fevri davrandığım muhatabıma o günün sonunda rica ettim kırıldığımı söylediğimde oda nazikçe bu durumun düzeleceğini söylemesi üzerine özrümü diledim nezaket çerçevesinde saygımı gösterdim.

Ben değildim oradaki konu, yazar dostlarımdı benim orada kitabım yoktu imza günüm yoktu, işte tek farkımızda bu biz yazarlar menfaatimiz için susmayız birliğimiz için susar birbirimizin iyiliği için fedakarlık yaparız, özrümüz bu fedakarlıktan.

Peki sonuç ne oldu, o ortamı düzeltmek için hiçbir çalışma olmadı orada yapılan yanlış hem yazarlara hemde saz üstadımıza oldu.

Hiç kimseninde umrunda olmadık.

Tokat yazarlar konusunda özellikle Kalemin Gücü Platformu sayesinde Türkiye’ye örnek olduk, artık bizden sonra bir çok memleket bizlerden kendi memleketlerinin yazar listelerini istediler biz bu yolda çok savaş verdik yazarlarımızla gurur duyulacak bir noktadayken, bu geldiğimiz nokta üzücü, bizlerin söylenecek sözü kalmadı.

Bu sizlerin ayıbı oldu,  SİZ UTANIN

Bu Tokat Tanıtım günlerinde, kurt kuzuyla gezdi daha düne kadar birbirlerini yiyenler bugün canciğer kuzu oldunuz hepiniz menfaatiniz için diliniz lal ettiniz.

En Başta adaletli bir Tokat Tanıtım günleri olacak diye düşündüm, birçok konuda olduda, lakin Tokat STK ları daha düne kadar kendi logolarının yerini beğenmezken bir arsa ofisinin logosu altında tanıtım gerçekleştirdiniz.

Hiçbir afişte Tokat STK larının ismi geçmezken koskoca İstanbul’ da sayenizde bir arsa ofisinin logoları, ismi afişleri süsledi buda o arsa ofisinin en büyük reklamı oldu.

Tokat STK larının sayesinde en büyük reklam çalışması bu değerli arsa ofisinin oldu hepinizi alkışlıyoruz…

Ama diğer taraftan bu Tokat Tanıtım günleri kadın derneklerinin, kadın dernek başkanlarının ve çok değerli emekçi kadınların zaferi oldu.

Kadının elinin değdiği her stant muhteşemdi, emek doluydu fedakarlık doluydu ve en önemlisi gurur doluydu.

Çünkü kadınlarımız bu noktaya gelene kadar çok çalıştı çok emek verdiler, erkek egemen bir dernekçilik anlayışına rağmen bu savaştan zaferle çıktılar, işte onları ayakta alkışlıyoruz.

Bugün Tokat Tanıtım Günlerinden eve geldiğimde inanın sesim kısılmıştı, o kadar dostla karşılaştım ki,  hepsiyle uzun uzun muhabbetler edebildim ve onların gözünde ne değerli olduğumu gördüm, onlarda benim gözümde inanın öyleler hepsine sonsuz teşekkürler.

İşte bu yazımda sesim kısılana kadar konuştuğum, bilmem kaç kare fotoğraf çekildiğim ve sayamadığım kaç kişiyle selamlaştığım dostlarım ve söylemek istediklerini söyleyemeyen tüm Tokatlı canlarımız için adaletli ve tarafsız yazmaya çalıştım.

Benim yukarda yazdıklarımı birçok insandan duydum, söyleyin dediğimde  söyleyemediler korktukları için değil aynı kurumun içinde olmak zorunda oldukları için, yada hepsi arkadaşları dostları olduğu için en önemliside iyi diyetleriyle birlikteliği sağlamak için sustular.

Ama ben yazmalıydım, beni alkışlasınlar diye değil benim kendime olan saygımdan dolayı yazmalıydım.

Üzerine alınan alınmayan da bizim canımız her ne kadar birbirimize yanlışımız olsada, kırılsakta,  sinirlensekte, an için adaleti sağlayamazsak da, birbirimizi görmeye tahammül edemesekte, değiştiremeyeceğimiz tek şey var…

Tokat bizim, biz Tokatlıyız hepimizin ortak noktası Tokatlı olmaktan gurur duyuyor olmamızdır.

Bu gurur için hadi hepimiz birbirimizi alkışlayalım hemde ayakta bir alkış ve gurur olsun bu.

Orada mutlu olan, emeklerinin karşılığını alabilen herkes için emeği geçenlere teşekkür ederiz.

Umuyorum ki, bundan sonra ki Tokat tanıtım Günleri, bugünün  hatalarından ders çıkararak en mükemmeli olur, işte o zaman hep beraber bu mükemmelliği alkışlarız.