Benim gönlümde insanlar ölür,
Selâsı zihnimde verilir,
Giden kim olursa olsun
Benim yüreğime gömülür…
“Hatan ne” Diye bana sorsalar;
“Güvenmek, inanmak” Derdim,
Lakin uslanmayan bir inatla,
Kendimden, güvenimden verdikçe verdim;
Merhamet insan olmanın şanındandır
Alırsalar geriye ne kalır
Başkasının derdiyle dertlenmeyeni
Gaddarlığı bir gün gelir esir alır.
Birilerinin günahını şeytan üstlenir
Benim günahım benimle küllenir
Elimi kanlı gördüler katil sandılar
Sırtımdaki bıçakları çıkarırken oldu anlamadılar.
Düşüncelerimin bilmem ki kaçıncı savaşı
Galip gelen merhametim oldu aldı alkışı
Daha ne kadar yakabilirler aciz canımı
Sözlerim vijdansızlığa isyan sancısı
Kendi uçurumlarımdan atlayıp
Kendi derinlerimde boğuldum
Ürkmem, korkmam artık
İhanetle, yalanla yoğuruldum
Başkalarına yağmur damlası deyse
Sel oldu sanır
Bende kasırgalar kopsa
Üzerimden sadece toz alır.
Avuçlarımda gördüğünüz o çiçeklerin
Kalbimdeki mezarlığa dikilmiş kökleri
Bakmayın siz suskun olduğuma
Selalar içimde söylenir sesli sesli
Kırk denize girip
Kırk okyanusta yıkansam
Silinmiyor yüreğime bırakılan
İhanetin izi..
Fakat inatla tohumlar ekeceğim,
Çiçekler büyüteceğim düşlerimde
Kimileri almayacak miss kokularını
Zambakların, sümbüllerin,susam çiçeklerinin.
İyiliğin bir anlamı olur mu hiç?
Çekilmez ise çilesi…