Salih Cengiz
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Edebiyat
  4. KİTAP YAZMAK ÜZERİNE

KİTAP YAZMAK ÜZERİNE

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Konuşmak ve yazmak günlük hayatımızın ayrılmaz bir parçasıdır. Duygu ve düşüncelerimizi ifade etmenin en değerli yoludur yazmak ve konuşmak.

İlkel toplumlar önce işaretler, daha sonra da mağara duvarlarına resimler çizerek iletişim kurabilmişlerdir.  Sümerlerin Çivi yazısını bulmasıyla (MÖ 3500) ve Mısırlıların Hiyeroglif resim yazısını bulmasıyla (MÖ 3000) yazılar kil tabletlere, papirüs yapraklarına, ceylan derilerine; Çinliler tarafından kâğıdın bulunmasıyla da (MS 105) kâğıt üzerine yazılmaya başlandı. Binlerce yıl önce insanların konuştukları değil yazdıkları günümüze kadar ulaşmıştır. Yazmak işte böyle değerli ve önemlidir. Nereye yazılırsa yazılsın bir emek vardır.

Günümüze geldiğimizde ister bilimsel bir makale olsun, isterse düz yazı veya şiir olsun yazmak için düşünmek, okunabilmesi için de yazmak gerekir.

Şiir, anlık duyguların kâğıda geçirilmesi olarak görülebilir. Ancak roman veya öykü yazmak isteyen bir kişi aylarca hatta yıllarca emek vererek bir ürün meydana getirir. Yazdıklarını defalarca okur, kendince düzeltmeler ve eklemeler yapar. Sonunda dosya hâline getirdiğinde kendisine ait bir eserinin olmasından son derece mutludur.  Ama yazma sürecinde yaşamadığı sorunları eserini kitap hâline getirirken yaşar.

Bir yazının kitap hâline gelebilmesi için geçen aşamalar o kadar çok ve meşakkatli ki. Aylar ve hatta yıllarca yazacaksınız. Defalarca okuyacaksınız. Güvendiğiniz arkadaşınıza okutturarak bir okur gözü ile onun düşüncesini alacaksınız. Tanıdığınız ve sizden ücret talep etmeyen bir editöre yazınızı edit ettireceksiniz. Veya bir grafikçiye kapak resmini çizdireceksiniz. Hazır olduğunu düşündüğünüzde bu çalışmanın kitap hâline gelmesi için fellik fellik yayınevi arayacaksınız. Bu aşamaların bazıları hakkında bilgi sahibi olmak gerekir.

KLASİK YAYINCILIK

Klasik yayıncılıkta ofset matbaa sistemi olduğu için az sayıda kitap basımı yapılmamaktadır. Kâğıt, baskı, editörlük, dizgi, mizanpaj, lojistik ve depolama giderleri yüksektir. Bu nedenle dosyanızı büyük yayınevlerine gönderdiğinizde ya cevap verilmez ya da size “Uygun görülmediği için programa alınmamıştır” veya “Yayın kotamız dolduğu için değerlendirmeye alınmamıştır” notu gönderilir. Aslında dosyanız hiç okunmamıştır. Tüm klasik yayınevleri işe ticari olarak bakarlar. Bu nedenle ülkemizde edebi öykü ve roman basımı yerine gazetecilerin yazdıkları TV’lerde yolsuzluk ve dolandırıcılık üzerine olan haberler reklamı çok yapıldığı için hemen kitaplaştırılır ve defalarca baskısı yapılır. Bu kitapların hiçbir edebi değeri yoktur. Çağdaş edebiyata katkısı da yoktur. Sadece yazılı ve görsel basın destekli yayınlar olup birkaç ay sonra sabun köpüğü gibi kaybolup gider. Ama yayıncı ticari olarak alacağını zaten almıştır.

BUTİK YAYINCILIK

Butik yayıncılıkta eserler dijital baskı sistemi ile kitaplaştırılır. Talep edilen ücret ise genellikle bin kitap için yazardan istenen para kitabın sayfa sayısına göre kâğıt, matbaa, tasarım, editör giderleri olarak 20 bin ile 40 bin TL arasında değişmektedir. Bazı butik yayıncılar sizden bu parayı alır size 700 kitap verir kendisi 300 tanesini alır. Kendine düşen kitapların reklamını yaparak internet sitelerinde ve fuarlarda satışını yapar. Yazar ise kendine verilen kitapları imza günlerinde okuyucularına ulaştırmak için çabalar. Kazanmasa da mutludur. O artık bir yazardır.

Ancak tüm masrafını siz karşılayacaksınız ve üstüne üstlük satsın diye butik yayıncıya 300 kitabınızı daha vereceksiniz. Ne âlâ, ne hoş! Bir de imza günlerine katılıp onun adına kitap satacaksınız. Bu nedenledir ki günümüz Türkiye’sinde dükkânı bile olmayan sadece WhatsApp üzerinden müşteri avlamak isteyen onlarca sözde butik yayıncı var.

ESERİNİZİ TELİFLİ YAYIMLATMAK

Klasik ve butik yayıncılıkta çeşitli paketler hâlinde “telifli” kitap bastırmak diye bir durum daha vardır. Bunlar sizden kâğıt, baskı, editöryel hizmetler, dizgi mizanpaj, ISBN ve bandrol, dağıtım ve internet satışları için ücret isterler. “Size %10 ile15 arası telif ödeyelim” derler. Bazısı sadece %7 telif ücreti öder.

1000 kitap için (2024 yılı için) en az 40 bin lira ödediğinizde satışı 250 TL olan kitapların hepsi satıldığında size ödenecek telif ücreti:

1000*250=250 bin TL satış toplamından;

(250.000*100):10=25.000 TL’dir. İşte alacağınız telif ücreti bu kadardır.

Siz 40 bin lirayı peşin verirsiniz telif ücreti olan 25 000 TL’yi altı ay belki de bir sene sonra parça bölük alırsınız. (Basılan kitabın tamamının satıldığı pek mümkün değildir) Verdiğiniz paranın sadece yirmi beş bin lirası size ödenir. Burada zararınız 15 bin liradır. Bu, sadece basit bir örnektir. Kurumsal yayınevlerini tenzih ederek diyorum ki merdiven altı sözde yayımcılardan da mümkün olduğu kadar uzak durun.

O ZAMAN NE YAPMALI?

  • Yazar ve yazar adayları kitaplarını kendi bastırmalıdır. Bunun için yazarlar dayanışma içinde olmalıdır. Editöryel ve son okuma hizmetlerinde ve işi bilen tanıdığı dizgici tarafından ücretsiz hizmet almalıdır. Bunu yapan onlarca yazarımız ve yazar adaylarımız var. Anlaştığı bir dijital baskı merkezinde kitabını bastırmalıdır. ISBN numarası almak internet üzerinden olup ücretsizdir. Bandrol ise bir kitap için sadece 15 kuruştur. Öyle yayıncıların dediği gibi masrafı yoktur. Kurumsal bir dağıtımcı ile sözleşme yaparak kitapların dağıtımı sağlanmalıdır. Bu şekilde hiçbir sahtekârlıkla karşılaşmayacaktır.
  • Yazar ve yazar adayları, Türkiye’de her yıl düzenlenen birçok kurumsal öykü ve roman yarışmalarını takip etmeli, bu yarışmalara katılmalıdır. İnternette bunun birçok örnekleri var. Eseri dereceye girdiğinde parasal bir sorunu olmayacaktır. Bu da bir sonraki kitabı için kolaylık sağlayacaktır.
  • Yazarların eserlerini okurlarına sorunsuz ulaştırmanın en etkili yolu bence yerel yönetimler (belediyeler) olmalıdır. Belediye bünyesindeki kültür müdürlükleri her yazarın eserini bastırmalı, imza günü etkinliklerinde her ilçe belediyesi kendi bölgesindeki yazarına yer ayırmalı, sahip çıkmalıdır. Kitap basımı için harcanan para yazar için büyük, ancak belediye için çok küçüktür. Kitap giderleri belediyeler tarafından kolayca karşılanabilir. Hem sosyal belediyeciliğin en önemli tanımı üreticiye destek değil mi? Ha tarımsal bir ürün üretsin, ha kitap üretsin, ha bir müzik eseri üretsin.
  • Kültür Bakanlığı ses sanatçılarına verdiği destek gibi yazarlara da katıldığı her fuar ve festival için ücretsiz stant kurmalı hatta yazarın çıkardığı kitaptan bir miktar satın alarak yazmaya teşvik etmelidir. Yazardan satın aldığı kitapları bünyesindeki kütüphanelerde okuyucu ile buluşturmalıdır.
  • Şu anda PTT kurumlarında bir kitabın sözde indirimli posta gönderimi en az 30 TL civarındadır. Kısaca kitap fiyatının en az %10’nudur.  Pahalı olduğu için yazar kargo yoluyla okuyucusuna kitap ulaştıramamaktadır. Kitap gönderi ücreti kitap fiyatının %1’i yani bir kitap için 3 TL olması gerekir.

SONUÇ OLARAK;

Otuz dört yıllık öğretmenliğim ve on altı yılı aşkın yazarlık ve editörlük yaşamımda öyle bilgili ve bilinçli yazarlar, şairler ve edebiyatçılar tanıdım ki çoğu zaman onların sevincine ortak oldum. Onlardan bilgilendim. Hepsinin yüzünde bir eser meydana getirmenin mutluluğu vardı. Editörlüğünü yaptığım roman ve öykülerde ise o eserin kahramanı gibi hissettim kendimi. Okurken sizin de öyle hissettiğinizi biliyorum. Çünkü her öykü içinde birçok yaşam barındırır. Okuduğunuzda siz de birden çok hayatı tanımış oluyorsunuz. Editörlük yaptığım kitapların hiç birisinden editörlük ücreti almıyorum. Kârım ne o zaman? Ücretsiz kitap okuyorum ve yazar arkadaşımla dayanışma içinde olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Daha ne olsun? Ben öğretmenim.

Ne kadar “Emek en yüce değerdir.” desek de YAZARIN ÇOK OKUYANIN AZ olduğu ülkemizde bizler yazarlıktan para kazanamayız. Ama bizler yine de para kazanmak için değil topluma doğru olan ve çağdaşlıktan yana bir şeyler verebilmek için EMEĞİMİZİ KİMSENİN SÖMÜRMESİNE İZİN VERMEDEN yazmaya devam edelim. Çünkü “Kalem kılıçtan keskindir.”

Salih Cengiz

Eğitimci Yazar

Editör

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Yeni Odak Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!