VADEDİLMİŞ TOPRAKLAR
Ey kavmim! Allah’ın sizin için (vatan olarak) yazdığı kutsal topraklara girin, sakın geri dönmeyin, sonra kaybedenler siz olursunuz.”
(Maide Suresi Ayet 21)
“Fakat verdikleri sözden dönmeleri yüzünden onları lânetledik ve kalplerini kaskatı yaptık. Onlar Tevrat’ın kelimelerini, kastedilen mânayı bozacak şekilde yerlerinden oynatıp değiştiriyorlar. Kendilerine bildirilen ilâhî hükümlerin büyük bir kısmını da unuttular. İçlerinden pek azı dışında onlardan dâimâ hâinlik görürsünüz.(Maide Suresi Ayet 13)
Tevrat‘ın Tekvin kitabının 15. Bab’ında ise şöyle yazmaktadır:
O günde Rab, Abraham’la (Hz.İbrahim) ahdedip dedi: Mısır ırmağından büyük ırmağa, Fırat ırmağına kadar bu diyarı, Kenileri ve Kenizzileri ve Kadmonileri ve Hittileri ve Perizzileri ve Refaları ve Amorileri ve Kenanlıları ve Girgaşileri ve Yebusileri senin zürriyetine (soyuna) verdim.
Buradan anlaşılıyorki ilk ahitleşme (Anlaşma) Hz.İbrahimle yapılmış ve İsrailoğulları sözlerinde durmayıp Tanrıya ihanet etmişler ve lanetlenmişler.
Bu tanıma göre ise Fırat Nehri‘nden Nil Nehri‘ne kadar olan geniş bölge İsrailoğulları‘na vadedilmiş. Bununla birlikte sınırlarının tam olarak belirtilmemiş olması nedeniyle bu tanım da oldukça tartışmalıdır.
Şimdi gerçeklere bakalım;
Gerçekten de kalpleriniz kaskatı kesilmiş sizin. Acıma duygunuz yok. Vicdanınız yok.
Yahudilerin Peygamberi Hz.Musa’nın atası İshak Peygamber, Hz.İbrahim’in ikinci eşi Sarah’tan olma oğlu.
Hz.Muhammed’in atası olan İsmail Peygamber Hz.İbrahim’in ilk eşi Hz.Hacer’den olma oğlu, yani, İshak ve İsmail kardeşler.
Peki şimdi soruyorum; Hz.İbrahim’e vadedilen topraklarda, Hz.Îshak’ın hakkı varda kardeşi Hz.İsmail’in hakkı yok mu?
Tanrı burada miras konusundaki tasarrufunu sadece İshak ve soyundan yanamı kullanmış? Buna çifte standart demezlermi? Tanrı böyle bir ayrıcalık yaparmı? Yoksa bu ayrımı sizmi yapıyorsunuz?
Tanrı bir milleti başka bir milletin buyruğuna vermez. Siz onların malısınız demez. Köleliği yada esareti yarattığı kullarına reva görmez.
Tanrı hiç bir günahı olmayan herşeyden habersiz, Filistin’li, Lübnan”lı, İran’lı çocukları acımadan öldürün mü dedi?
İspanya’dan Mîsır’a uzanan sürgünleri neden yaşadınız? Madem Tanrı’nın mirasını istiyordunuz, sizin atalarınız Tanrı ile yaptığınız ahdi niye bozupta lanetlenen kavim oldu? Bu durumda mirastan men edilmiş olmuyor musunuz? Almanya’da Hitler’in sizlere yapmış olduğu insanlık dışı vahşi soykırımı siz şimdi Filistin halkına reva görüyorsunuz. Sizin inandığınız Tanrı size vurun, kırın, yakın, yıkın, acımayın, çocukları katledin mi diyor? Sizin Tanrı inancınız falan yok. Madem Tanrı’nın buyruğunu emir telakki ettiniz, madem inanıyordunuz, madem Tanrı size Tevrat’ta toprak vadetti, madem ahitleştiniz 3500 yıldır neredeydiniz. Yenimi aklınıza geldi. Siz Amerikan emperyalizminin, Ortadoğu’da ki tetikçisisiniz. Yehuda’yı ve Tevrat’ı araç edinip, İsrail siyonizmini Kenan diyarı saçmalığıyla, Filistin’de soykırım yapma pahasına, yayılmacı politikalarınızı uygulayarak İslam coğrafyasına çökmek. Kudüs sizin için kutsaldı madem neden terkedip gittiniz? 1948’e kadar neredeydiniz? Yine din ve yine Allah kılıfıyla, Allahsızlık ve dinsizlik yapılıyor. Biz buna hiçte yabancı değiliz.
Bir taraftan İsrail malları boykot edilirken diğer taraftan İsrail firmalarının Türkiye’de şubelerinin açılışı resmen yapılıyor ve tam hız ihracata/ithalata devam ediliyor. “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu”
Uyanın ey İslam coğrafyası! Amerika son kozunu oynuyor ve siz her zaman ki gibi seyrediyorsunuz. Bir Ülke ve bir millet yok edilmek üzere. Hemde tüm dünyanın gözleri önünde. Hemde 2 milyar müslümanın gözleri önünde.
“Haksızlık karşısında susan, dilsiz şeytandır”
Eğer samimiyseniz tüm İsrail menşeili ürünlerin ülkeye girişini ve satışını yasaklayın. Türkiye üretimlerini hemen durdurun. Îsrail’e ihracatı ve İsrail’den ithalatı kesin. Amerika’nın Kürecik radar üssünü, İncirlik hava üssünü kapatın.
İzmit, Balıkesir, Eskişehir, Konya, Ankara, Malatya ve Erzurum’da bulunan ABD’ye ait nükleer silah depolarının anlaşmalarını feshederek kaldırtın. Filistin’e tam destek verin. Silah ve mühümmat yardımı yapın. Gıda ve tıbbi yardım yapın. Yapın artık icraat yapın. Tükendiler.
Filistin, Suriye, Irak, Libya, İran derken sıra bizede gelecek diyorsanız madem. Düşmanı kapımızda karşılamak yerine, kapısından çıkarmayın. Biz güçlü bir ülkeyiz Bunun gereğini yapın.
Şiir tadında bir ömrünüz olsun
Şair ve Yazar Birol Yıldız Hatipoğlu