İnsanlık tarihine baktığımızda en eski topluluklar anaerkildi. Bunun en büyük nedeni ise dişilerin bedenlerinden yeni hayatlar çıkarabilmesiydi ve bu yüzden erkeklerin gözünde kadınlar TANRIÇA’ydı. Zamanla erkekler bedensel gücünün ve de çocukların olmasındaki faktörünün farkına vardı ve sistem tersine döndü. Böylece insanlık, Ataerkil topluma evrilmiş oldu.
Avcılık yaparak yiyecek bulması ve erkeğin ailesini dış tehlikelere karşı koruması ilk başlarda harika bir durum olsa da zamanla çoğu erkeğin elindeki bu güç; şiddete, zorbalığa ve yasaklara dönüştü. Artık toplumda ölen karısı için Taç Mahal’i yaptıran Şah Cihan’ın, aşkı için dağları delen Ferhat’ın yerine, ‘ya benimsin ya toprağın’ diyerek cinayet işleyen, törenin,‘namusumu korudum hâkimim’in arkasına sığınan, namus bekçiliğine soyunan katillere, zorbalara dönüştüler.
Bozkırın Ozanı sevgili Neşet Ertaş ‘Kadınlar insandır biz erkekler insanoğlu’ der. Evlenirken; ‘Hastalıkta ve sağlıkta, iyi günde ve kötü günde, yoksullukta ve bollukta, ölüm bizi ayırana kadar’ diye ettiği yemini unutup, sanki can düşmanıymış gibi hayat arkadaşını hunharca katletmesi, hayatta olsaydı Neşet Ertaş’ı da hayal kırıklığına uğrardı eminim.
“Gaziantep’te yaşayan 30 yaşındaki Dibe Cevat, evli olduğu Abdo Cevat tarafından kesici aletle öldürülüp çuvalla çöp konteynerine atıldı.
İstanbul’da 86 yaşındaki Hatice Turan ve oğlu, miras meselesi bahanesiyle diğer oğlu Kenan Turan tarafından ateşli silahla öldürüldü.
İstanbul’da elleri ve kolları bağlı şekilde öldürüldükten sonra sarıldığı halıya 10 kiloluk dambıl bağlandıktan sonra denize atılan 24 yaşındaki Sedef Güler’in Yavuz Güngör tarafından öldürüldüğü tespit edildi.
İzmir’de 45 yaşındaki Nurtaç Köçer, evli olduğu İbrahim Köçer tarafından boğularak öldürüldü. Fail intihar etti.
Aydın’da yaşayan 50 yaşındaki Nursel Türkmen, boşanma aşamasında olduğu Mestan Türkmen tarafından darp edilerek öldürüldü. Ankara’da Yakup Koca, boşanma aşamasında olduğu 44 yaşındaki Semiha Koca’yı ve 5 yaşındaki kızları Hilal Nur Koca’yı ateşli silahla öldürdü. Fail daha sonra intihar etti.
Ankara’da yaşayan 30 yaşındaki Lale Polat boşanma aşamasında olduğu M. Polat tarafından sırtından bıçaklanarak öldürüldü. Failin Lale Polat’ı öldürüp daha sonra da kadının eşyalarını sattığı öğrenildi.
Yukarda adları sayılanlar bu kadınlar, yıl içinde öldürülen kadınlardan sadece bir kaçı. 2024 yılının ilk altı ayında öldürülen 205 kadının; 86’sı evli olduğu erkek, 22’si birlikte olduğu erkek, 20’si eskiden evli olduğu erkek, 19’u babası, 15’i tanıdığı biri, 11’i eskiden birlikte olduğu erkek, 10’u akrabası, 9’u oğlu, 4’ü tanımadığı biri, 3’ü kardeşi tarafından öldürülmüştür. 5 kadının failinin yakınlığı tespit edilememiştir.
Günümüzde kadınlar maalesef erkeklerin kanunlarına göre yaşamak, hareket etmek hatta nefes almak zorunda bırakılmıştır.
Sadece kadınlar mı? Ülke olarak kadınlarımızı koruyamadığımız gibi artık çocuklarımızı da koruyamıyoruz. Her yeni güne öldürülen kadınlarla beraber tacize, tecavüze uğramış, öldürülmüş, kaçırılmış çocukların haberlerini de sıkça duyar olduk. Nasıl cani bir varlık bir çocuğa tecavüz eder, sonra öldürür havsalamız almıyor. İçimizde bu tür insanlar nasıl yaşıyor, neden fark edemiyoruz bilmiyoruz. Öfkemiz büyüyor ama olanlar karşısında elimizden bir şey gelmiyor. Her gün içimize yeni bir acı çörekleniyor.
Tıpkı günlerdir bulunamayan Narin Gürman gibi…
İşin doğrusu cezalar ağırlaşmadıkça, öldürenin yanına kar kalmaya devam edecek yapılanlar. Takım elbise giyip, boynunu da biraz yana eğince iyi halden indirim almamaları lazım bu canilerin. Bir an evvel hem kadın cinayetlerinde hem de çocuk cinayetlerinde cezalar yeniden düzenlenmeli hapisten çıkıp birilerinin daha canını yakmaları engellenmelidir.
Çünkü bu düzenlemeler yapılmadığı sürece ‘Ölü Kadınların ve Ölü Çocukların Yurdu’ olacak güzel ülkemiz…
Eline emeğine saglık. Kanayan toplumsal yaraya deginmissiniz.