Türkiye’nin siyaset gündeminde yeni bir tartışma konusu olan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan’a yönelik ifadelerine, DEM Parti sert yanıt verdi. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ve partinin sosyal medya hesaplarından yapılan açıklamalarda, “tecritin kaldırılması” ve “onurlu barış” vurgusu öne çıktı.
Hatimoğulları: “Tecrit Kaldırılmalı”
Tülay Hatimoğulları, partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada, Kürt sorununun çözümünün adresinin İmralı ve demokratik müzakereler olduğunu belirtti. “Parlamentoda ve siyasette Kürt sorununun muhatabı DEM Parti’dir. Bir çözüm başlangıcı için tecrit kaldırılmalı, onurlu barış için inisiyatif almaya hazırız,” ifadelerini kullandı.
Gazetecilere verdiği demeçte ise Hatimoğulları, “Abdullah Öcalan üzerindeki tecritin kaldırılması Kürt sorununun çözümünde kritik bir adımdır. Bahçeli’nin bu konuda söyledikleri, mevcut siyasi atmosferde daha fazla kutuplaşma yaratmaktadır,” dedi.
DEM Parti’den Sosyal Medya Açıklamaları
DEM Parti’nin resmi sosyal medya hesaplarından yapılan açıklamalarda ise Devlet Bahçeli’nin söylemleri “darbe zihniyeti” ve “hukuk karşıtlığı” olarak nitelendirildi. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Sayın Bahçeli, anayasal düzenin son kırıntılarına meydan okumaktadır. DEM Parti, halkın desteğiyle parlamentoya girmiş ve demokrasinin sesi olmuştur. Kimse bu sesi susturamaz. Barışa yönelik tehditler, Türkiye’yi yangın yerine çevirecek zihniyetin bir sonucudur.”
Sürecin Arka Planı
Bahçeli’nin bu çıkışı, Türkiye’de bir süredir devam eden düşük yoğunluklu çözüm süreci tartışmalarıyla ilişkilendiriliyor. İmralı’da Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmeler, çeşitli siyasi aktörlerin süreçte rol almasını gündeme getirmişti. DEM Parti, bu süreçte daha aktif bir rol üstlenmeye hazır olduğunu belirtti.
Toplumdaki Yansıması
DEM Parti’nin açıklamaları, siyasi yelpazede farklı tepkiler aldı. Bahçeli’ye verilen bu yanıt, Türkiye’nin Kürt meselesi ve çözüm süreçlerine ilişkin mevcut siyasi gerilimleri yeniden alevlendirdi. Özellikle demokratik müzakere çağrıları, önümüzdeki dönemde siyasetin sıcak gündem maddelerinden biri olmaya devam edecek gibi görünüyor.