The Times kaynaklı haberlere göre, 1869’dan bu yana ordusu bulunmayan ve NATO’nun kurucu üyelerinden biri olan İzlanda’da, ilk kez ciddi biçimde ordu kurulması talebi gündeme geldi.
“Guardians of Iceland” adlı kampanya grubu, hükümete sunduğu taleplerde 2 bin kişilik küçük ve esnek bir savunma gücü kurulmasını istedi. Ayrıca, kriz anlarında devreye girebilecek, 40 bin kişilik bir yedek kuvvet oluşturulması ve bunun için kitlesel askerî eğitim programlarının başlatılması önerildi.
Bu taleplerin arkasında yatan en önemli neden, Kuzey Kutbu’ndaki jeopolitik dengenin değişmesi. Arktik buzullarının erimesiyle birlikte, bölgede Rus ve Çin deniz faaliyetleri artarken, Rus denizaltılarının Atlantik’teki varlığı da dikkat çekiyor. Rapora göre, İzlanda’nın doğrudan askeri tehditlere karşı savunmasız olduğu vurgulanıyor.
Dışişleri Bakanlığı, parlamenterlerden ülkenin ilk resmî savunma stratejisinin temelini oluşturacak bir rapor hazırlamalarını istedi. Bu raporda özellikle Grönland-İzlanda-İngiltere (GIUK) geçidi ile Rus sabotajlarına açık denizaltı internet kablolarının korunması gibi kritik alanlara dikkat çekiliyor.
Ancak Başbakan Kristrun Frostadottir, ordu kurulmasına yönelik beklentileri kesin bir dille yanıtladı. Reykjavik’teki bir zirvede yaptığı açıklamada, “Sanırım ben hayattayken bir İzlanda ordusu görmeyeceğiz,” diyerek hükümetin bu yönde bir planı olmadığını ifade etti.
İzlanda, şu an için NATO’ya katkısını üs ve lojistik destekle sınırlı tutarken, gelişen güvenlik tehditleri bu küçük ada ülkesinin tarafsızlık geleneğini sorgulamasına neden olabilir.