1. Haberler
  2. Teknoloji
  3. Yapay Zeka hayatımızı kolaylaştıracak mı yoksa insanlığı yok mu edecek?

Yapay Zeka hayatımızı kolaylaştıracak mı yoksa insanlığı yok mu edecek?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

AIPA olarak “yapay zeka” ile ilgili yaptıkları araştırmaların sonuçlarını paylaşan Küçükşabanoğlu,  “Toplum, yapay zekayı doğru tanımlayamıyor. Katılımcıların yüzde 22,6’sı yapay zekaya dair ‘bir fikri olmadığını’ belirtirken, yüzde 21,1’inde ‘Hollywood etkisi’ görülüyor. Hollywood filmlerinde çizilen yapay zeka imajının oluşturduğu bu etki, zihinlerde dünyayı ele geçirme, yok etme, zarar verme ve bunu robot eliyle gerçekleştirme olarak yer ediyor. Toplum yapay zekadan korkuyor. Yapay zekadan korkma seviyesi yüzde 21,9 olarak karşımıza çıkıyor. Korkma nedenlerinin başında ise en yüksek oranla (yüzde 13,9) istihdam geliyor.” ifadesini kullandı.

Yapay zeka ekonomisinin 2030’a kadar yaklaşık 15,7 trilyon dolarlık bir ekonomik hacim oluşturacağını dile getiren Küçükşabanoğlu, söz konusu sürede yapay zekanın dünya genelinde 85 milyon istihdam kaybına yol açarken 97 milyon yeni istihdam sağlayacağını aktardı.

Türkiye’nin dünyadaki ilk 10 ekonomi arasına girme hedefini teknoloji girişimciliğiyle hızlandırarak, yeni girişimcilik kültürü oluşturmak, desteklemek ve yaygınlaştırmayı hedeflediklerini vurgulayan Küçükşabanoğlu, yapay zeka konusunda çalışmaları teşvik ederek lisans ve lisansüstü seviyede çalışmalar yürüten bireylere gerekli kriterler doğrultusunda maddi ve manevi destek sağladıklarını söyledi.

Yapay zeka yatırımları yapan işletmelerin bu teknolojileri geliştirmek ve kendi iş süreçlerine entegre etmek için teknik ve nitelikli personel ihtiyacı olduğunu aktaran Küçükşabanoğlu, “2023’te, yapay zeka kullanan işletmelerin istihdam değişimini analiz ettiğimizde, yüzde 65,5’inin istihdamında değişiklik olmadığını, yüzde 25,9’unun istihdamının arttığını ve yüzde 8,6’sının istihdamında da azalma olduğunu gözlemledik. Toplam istihdamdaki terazinin şu an için bozulmadığını görüyoruz. Ancak bu terazi dengesinin gelecek yıllarda da bozulmaması için, profesyonellerin yapay zeka yetkinlikleri kazanması gerekliliği de aşikardır.” diye konuştu.

Yapay zeka sistemlerinin hayatın vazgeçilmez bir parçası haline geldiğini, bankacılıktan sağlığa, ulaşımdan güvenliğe kadar pek çok kritik alanda yaygın olarak kullanıldığını belirten Küçükşabanoğlu, bu yaygın kullanımın beraberinde önemli güvenlik risklerini de getirdiğine dikkati çekti.

Yapay zeka alanındaki saldırıları “model hırsızlığı”, “veri çıkarım”, “gizli tetikleyiciler”, “Çift amaçlı sorgular” başlıklarıyla sıralayan Küçükşabanoğlu, TBMM Yapay Zeka Araştırma Komisyonuna bu alandaki önerilerinin yer aldığı bir rapor sunduklarını aktardı.

Önerilerine ilişkin bilgi veren Küçükşabanoğlu, “Orkestrasyon görevi üstlenecek yeni bir kurum kurulmalı, bir sektörde öncü olunmalı, politikalar geliştirilmeli, uluslararası çalışmalarda aktif bir rol oynanmalı, yeni bir girişimcilik kültürü yaratılmalı, toplumsal farkındalık artırılmalı, eğitim sistemimiz güncellenmeli.” görüşünü paylaştı.

“Toplumsal farkındalığı artırmazsak yapay zekada gömleğin düğmelerini yanlış iliklemiş oluruz” diyen Küçükşabanoğlu, eğitim sisteminin de liseden üniversiteye kadar tamamen güncellenmesinin önemine değindi.

Küçükşabanoğlu, yapay zeka üniversitesi kurulmasının gerekliliğini vurgulayarak, “Biz bu toprakların değişim ve dönüşüme uzak olmadığını biliyoruz. 1136 yılında sibernetik alanının kurucusu El Cezeri bu topraklardan yetişmiş. Aynı zamanda gençlerimizin DNA’sının teknolojiye çok yatkın olduğunu düşünüyoruz. Küçük adımlarla, daha sonra bu adımları büyüterek Türkiye’nin yapay zeka ekosisteminde ilk 20’ye gireceğine inanıyoruz. Biz de Yapay Zeka Politikaları Derneği olarak Türkiye’nin bu teknoloji yolculuğunda devletimizin her zaman yanındayız.” sözlerini sarf etti.

 

 

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Yeni Odak Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!