Pınar Erdem
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. KÖŞE YAZISI
  4. Bana ‘Seni seviyorum’ diyen bir erkeğe, hayatımın sonuna kadar güvenmek isterim. Bendeki anlamı: İhtiyacım olan her an yanımda olduğunu hissettirmesidir.

Bana ‘Seni seviyorum’ diyen bir erkeğe, hayatımın sonuna kadar güvenmek isterim. Bendeki anlamı: İhtiyacım olan her an yanımda olduğunu hissettirmesidir.

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bana ‘Seni seviyorum’ diyen bir erkeğe, hayatımın sonuna kadar güvenmek isterim. Bendeki anlamı: İhtiyacım olan her an yanımda olduğunu hissettirmesidir.

Gerçek sevgi, sadece güzel sözler söylemek, romantik anlar yaşatmak ya da dışarıda gezip dolaşmak, yiyip içmek değildir; asıl olan, hayatın sorumluluklarını paylaşmak ve zor zamanlarda da aynı özeni gösterebilmektir. Hayatın her alanında sorumluluk almak, birlikte olduğu kadının gönlünü kazanmak, hayatını korumak ve kolaylaştırmaktır. Kadın, her zaman güçlü olmak zorunda değildir; erkeğin görevi, onu yormadan, zorlamadan, ihtiyaçlarını fark edip gidermek; yanında huzurla var olmak ve güven duygusunu her daim canlı tutmaktır.

Kadın gibi olmak başka, erkek gibi olmak başkadır. Her cinsin yaratılışında farklı sorumluluklar ve fedakârlıklar vardır. Bir kadın, şefkati, zarafeti ve emeğiyle ilişkiyi büyütür; bir erkek ise, gücü, koruyuculuğu ve sorumluluk bilinciyle o ilişkiyi ayakta tutar. Bu dengeyi bilmek, ilişkideki rollerin değerini anlamak, sevginin ve ilişkinin uzun ömürlü olmasının temelidir.

Elinden gelenin en iyisini yapmak, tüm yükü birlikte taşımak, her türlü ihtiyacını karşılamak; zor gününde elini bırakmamak, iyi gününde sevincine ortak olmak, ihtiyaç duyduğunda ‘Ben buradayım’ diyebilmektir. Birlikte mutlu günleri paylaşmak ne kadar önemliyse, sıkıntılı günlerde siper olmak da o kadar önemlidir.

Kadın, kendini güvende hissettiğinde açan bir çiçek gibidir. O güven; hem huzur veren bir omuzdan hem de yaşamını kolaylaştıran bir elden beslenir. İhtiyaç duyduğu her türlü desteği yanında bulmak, huzurun temelidir. Sadece güzel sözler söylemek yetmez; ‘Seni seviyorum’ demek, o sözün arkasında duran davranışlarla anlam kazanır. Eyleme dönüşmeyen sözler, bir süre sonra içi boşalmış bir kabuğa dönüşür. İlk başta güzel gelen cümleler, zamanla yıpranır; güven duygusu sarsılır, beklentiler karşılanmaz ve o ilişki eninde sonunda tükenir.

Çünkü sevgi, yalnızca güzel anlarda var olmak değil; zor zamanlarda da aynı özeni ve çabayı gösterebilmektir. Kadın, ihtiyaç duyduğu ilgiyi, desteği, korumayı ve kolaylığı görmediğinde, içinde bir boşluk oluşur. Bu boşluk, zamanla mesafeye, soğumaya ve kopuşa dönüşür. Oysa her türlü desteği hem kalbiyle hem eylemleriyle sunabilen erkek, sevgisini sadece kelimelerle değil, attığı her adımla hissettirir. İşte o zaman ‘Seni seviyorum’ sözü bir cümleden ibaret kalmaz; bir yaşam biçimine, bir ömürlük güvene dönüşür.

Ne yazık ki, ilişkilerde kadınların güvenini en çok zedeleyen şeylerden biri; erkeğin önce kadını göklere çıkarıp, en özel hisleri yaşattıktan sonra bir anda gökten aşağıya atmasıdır. Dün el üstünde tuttuğu kadını, bugün yok saymak, değersiz hissettirmek, güveni bir daha onarılamayacak şekilde kırar. Kadın, böyle bir şey yaşadıktan sonra artık o ilişkiye olan güvenini tamamen yitirir.

Sağlıklı bir ilişkide sevgi, bir anda göklere çıkaran abartılı jestlerle değil, adım adım inşa edilen güvenle büyür. Her ilişkinin bir kronolojisi vardır; tanışmanın heyecanı, birbirini tanıma süreci, güvenin oluşması, paylaşımların derinleşmesi… Hepsi zamanına göre yaşandığında anlam kazanır. Sonuçta, sağlıklı bir ilişki; sözlerin eylemlerle desteklendiği, güvenin adım adım inşa edildiği ve her iki tarafın da sorumluluk bilinciyle hareket ettiği bir birlikteliktir. Sevgi, gösterildiği sürece anlam kazanır; emekle, sadakatle ve istikrarla beslenirse ömürlük olur.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Yeni Odak Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!