Birol Yıldız Hatipoğlu
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. KÖŞE YAZISI
  4. SİZİN HİÇ OĞLUNUZ ŞEHİT OLDU MU?

SİZİN HİÇ OĞLUNUZ ŞEHİT OLDU MU?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Terörü tehdit eden bir anlayıştan, terörle tehdit edilen bir anlayışa evrilmiştik.

Şimdi de, Terörü yok etmek isteyen bir ülkeden, Teröriste ülke vaadeden bir ülke duruma geldik.

 

Kürt siyasi hareketinin 1990’da Halkın Emek Partisi (HEP) ile Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde temsil edilmesiyle başlayan yolculuğu, bugün Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) ile devam ediyor.

HEP’in ardından 30 yılı aşkın bu süreçte Demokrasi Partisi (DEP), Özgürlük ve Demokrasi Partisi (ÖZDEP), Halkın Demokrasi Partisi (HADEP), Demokratik Halk Partisi (DEHAP), Demokratik Toplum Partisi (DTP), Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (YSP) ve Ekim 2023’ten itibaren Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) kuruldu.

HEP gibi HDP’nin de milletvekilleri tutuklandı, birçok vekilin milletvekilliği düşürüldü. Benzer gerekçelerle HEP’ten DEM’e birçok kez parti ismi değişti.

Kurtuluş Savaşında, cephede ve cephe gerisinde 137.000 şehit verilir. Şehitlerin 9.193’ü cephelerde 28.128’i hastane ve yollarda şehit düşmüştür.

1978 yılında LİCE de kurulan PKK 47 yılda yaklaşık 50.000 Asker, Polis ve sivil insanımızı katletti. Bir okadarda kolunu bacağını gözünü kaybeden gazimiz var. Bunun yanı sıra, Türk ekonomisine verdiği zarar da parayla hesaplanabilecek gibi değil.

 

Türk güvenlik güçleri ve PKK mensupları arasındaki topyekün silahlı mücadele 1984 yılında PKK’nın gerçekleştirdiği Eruh ve Şemdinli saldırıları ile başlamıştır. PKK, çeşitli zamanlarda ateşkes ilan etmiştir. Bunlar 1993, 1995, 1998, 1999, 2006, 2009, 2013 yıllarında yapılan ateşkeslerdir. Bunlardan en sonuncusu 1 Mart 2025 tarihinde ilan ettiği ateşkestir.

Şimdi gelinen noktada; Bebek katili denilen cani devletle görüşüyor, yol haritası belirliyor, dağdaki militana sözde silah bıraktırıyor. Avuncundaki mahkum, seni kendine mahkum etmiş durumda.

Peki sormadan edemeyeceĝim;

Günün sonunda kim kârlı çıktı?

Her önünüze geleni terörist olmakla yaftaladınız. DEM liler PKK nın temsilcisi dediniz ve her dönem 55/60 Millet vekiliyle Mecliste temsil yetkisi alan partiyi defalarca kapattınız. Hepsine terörist dediniz ama Meclisteki varlıklarına müsade ettiniz. Her birine bu memleketin bütçesinden, garibanın vergisinden  yaklaşık 200,000 tl maaş veriyorsunuz.

–Bu adamlar terörist ise TBMM de ne işleri var?

Bu halkın cebinden neden maaş alıyorlar?

Suçlu iseler neden yargılanmıyorlar?

–Terörist değillerse neden böyle bir algı yaratılıyor?

–PKK terör örgütü ise, neden terör örgütü muhatap alınıyor, müzakereler ve görüşmeler yapılıyor?

–Terörü bitirdik dediniz neden bitmiş bir Terörle mutabakat yapılıyor?

–Bitmediyse halk kandırılıyormu?

–Kayyum atanan Belediyeler, tutuklanan kamu görevlileri, hazırlanan fezlekeler bunlar ne için?

–Bir zamanlar bir kesim Teröristlerle el eleler kolkolalar diye hakaretlere küfürlere maruz kalırken, şimdi o küfredenler teröristlerle omuz omuza gönül gönüleler bu nasıl bir tezat.

–Şehir uzlaşısı nedeniyle Kayyım atanan ve halk iradesiyle seçilmiş başkanı cezaevine konulan Beylikdüzü sıcaklığını korurken, Memleket uzlaşısı yapanlara ne demeli?

–Kaypak bir zeminde yapılan anlaşmalar, kaygan bir düzlemde oluşturulan müttefiklik, gizli planların ve sinsi hesapların yapıldığı bir süreç ne kadar güvenilirdir?

Nasıl yapalım şimdi, ne dersiniz?

Kim Terörist, kim değil?

Kim vatansever, kim hain?

Kim hırsız, kim değil?

Kim dindar, kim dinsiz?

Kim yalancı, kim dürüst

Bunun kararlarını kim neye göre veriyor?

Değer mi, soruyorum sizlere değer mi? Üç günlük dünya için değer mi. Bunca zulme, bunca ezaya, bunca kavgaya, bunca katliama değer mi? Yiyemeyeceğiniz kadar mal, harcayamayacağınız kadar para, eskitemeyeceğiniz kadar mülk. Hala daha ne istiyorsunuz.

Bu neyin hırsı?

Şunu belirtmek isterim ki;

İsrail Ortadoğu’da rüyasında bile göremeyeceği kadar rahat bir hareket alanı elde etti.

Gözünüz aydın. BOP hızlı bir şekilde hayata geçiyor.

Büyük İsrail ve yeni kurulacak  Büyük Kürdistan ile Şam Îslam Devleti hayırlı uğurlu olsun.

 

08/05/1991 de Bitlis ili Çeltikli köyü yakınlarında PKK nın hain pususunda Şehit düşen 8 Er den biriside benim Kardeşim 1970 doğumlu Jandarma Er Erol Yıldız’dı.

Terhisine 3 aydan az zaman kalmıştı. Hainlerin attığı bir roketin şarapnelleriyle hayattan koptu.

Sizin hiç oğlunuz şehit oldumu?

Ciğeri kavrulan bir anne, bir baba, gözü yaşlı dört kardeş ve hayatı zindana dönen bir eş bıraktı geride. Biz Erol’dan sonra hiç birimiz iyileşemedik, acılarımız dinmedi, yaralarımız kabuk tutmadı.

O günden sonra her şehit olanla birlikte şehit olduk, her kan ağlayan anayla kan ağladık. Onları Can bildik, candan bildik. Acının dili, dini, ırkı, mezhebi yoktu. Aynı yerden vuruyor, aynı yerden acıtıyordu canımızı. Her feryadı ruhumuzun derinliklerinde hissediyorduk.

 

Sizin hiç kardeşiniz şehit oldumu?

Mesela anneniz her kapı çalındığında, oğlum geldi deyip kapıya koştumu, lokmalar boğazınıza dizildimi?

Yada Oğlum bu yemeği çok severdi dediğinde sofradan günlerce aç kalktınızmı?

Yada anneniz, yağmur yağdığında oĝlum ıslanmasın diye şemsiye ile mezarlığa koştumu?

Hiç sizin anneniz Kışın ayazında, bir gece yarısı yatağından kalkıp kar yağıyor yavrum üşümesin diye elinde battaniye mezarın üstüne örtüp kendiside toprağa sarılıp uyudumu?

Hiç sizin anneniz şimşekler çaktığında yavrum korkma ben buradayım diye feryat edip bağırdımı?

 

Siz neyin derdindesiniz, neyin derdinde?

Bizim çocuklarımızın kanıyla sulanan bu toprakları, ona sebep olanlara vatan edersiniz ama devlet edemezsiniz.

Yoksa 50,000 şehit anasının, binlerce şehit evladının, binlerce şehit eşinin, yavuklusunun, kardeşinin okyanus olan gözyaşında boğulursunuz.

Sizin güle oynaya gezdiğiniz topraklarda, biz 50,000 şehit verdik, bir okadarda gazi, kolsuz, bacaksız, gözsüz. Ölen bizdik ve siz bizim acılarımızı anlayamazsınız. Şimdi burada acılarımızı yarıştırmayalım mahçup olursunuz.

Bu konuda daha çok sözüm var söyleyek!

Ama gelin gòrünki……?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Yeni Odak Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!