Ayten Turan
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. KÖŞE YAZISI
  4. BU KAVGA TOKAT’A DEĞİL, EGOLARA HİZMET EDİYOR!

BU KAVGA TOKAT’A DEĞİL, EGOLARA HİZMET EDİYOR!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bu yazıyı her zamankinden daha büyük bir sorumlulukla yazıyorum. Çünkü bugün susarsam, dün yazdığım hiçbir satırın ve yarın yazacağım hiçbir cümlenin anlamı kalmaz. Adaletli olmanın bedeli ağırdır; ama doğruluk yolunda yürüyen kalemin geri dönüşü yoktur. Yıllardır eleştirildim, hedef gösterildim, yanlış anlaşıldım. Yine de bildiğim doğrudan şaşmadım.

Yanlış yaptığımda ise çıkıp özür dilemesini bildim. Çünkü hakikatin karşısında eğilmek ayıp değil; kibirle körelen gözlerin yaptığı davranıştır ayıp olan.

Şunu artık açıkça söylemenin zamanı geldi:

Biz Tokatlılar, her yıl Tokat Günleri yaklaşınca ortaya saçılan kısır tartışmalardan bıktık, usandık, tükendik.

Her sene aynı senaryo.

Aynı kişiler.

Aynı suçlamalar.

Aynı “biz haklıyız” naraları.

Bu kavga Tokat için değil; Tokat’ın sırtından ego tatmini yaşayanlar için sürüyor.

Yıllarca STK’ların birbirini yiyişini izledik.

Kimi kendi doğrularına sarıldı, kimi hatasını doğru diye pazarladı.

Biri bir adım ileri attı, öbürü üç adım geri çekti.

Yanlışlar birikti, yıllarca katlandı.

Evet… Doğruya giden işler de yapıldı, hakkını verelim.

Ama bu şehir için çalışan insanların içindeki heyecanı öldüren de yine bu anlamsız çekişmeler oldu.

Tokat halkı ne aldığınızı merak etmiyor, ne verdiğinize bakmıyor.

Halk o alana yılların özlemiyle geliyor.

Memleket kokusunu içine çekmek, bir çay içip hemşerisine sarılmak, toprağına kavuşmuş gibi hissetmek için geliyor.

Tokat Günleri’nde ağlayan bir kadının gözyaşını gördüm.

25 yıldır memleketine gidemeyen birinin gözyaşına sebep olmak, bir insanı mutluluktan ağlatmak…

Bundan büyük hizmet var mı?

Bundan değerli başarı mı var?

Ama ne yazık ki, mutfakta çalışanların emeğine gölge düşürenler yine bizden, yani STK’lardan çıkıyor.

Her yıl aynı kaos.

Her yıl aynı suçlamalar.

Her yıl aynı “biz haklıydık, onlar yanlış yaptı” nutukları.

Ve bu yıl da aynısı yaşanıyor.

Tokdef’in “Davet edilmedik, aranmadık” paylaşımını görünce şaşırdım.

Tokkon’u aradım.

Onlar da “Hayır, 30/09/2025 tarihli davetiye gönderildi, üstüne WhatsApp üzerinden görüşüldü, katılmayacağız dediler” diye yanıt verdi.

Bir taraf “Davet edilmedik” diyor,

Öbür taraf “Davet ettik” diyor.

Peki gerçek nerede?

İkisinin de yalan söylediğine inanmıyorum.

Ama bir taraf kesinlikle yanlış biliyor, yanlış yorumluyor veya yanlış yönlendiriliyor.

Ve asıl acı olan şu:

Yıllardır aynı hatanın peşinden koşuyoruz. Aynı tencereyi kaynatıp duruyoruz.

Kazan ne zaman taşacak diye beklemekten başka bir şey yapmıyoruz.

Eğer Tokdef “Davet edilmedik” diyorsa, o zaman çıkıp açık açık

“Evet, 30 Eylül tarihli davetiye bize ulaşmadı, WhatsApp yazışması olmadı,”

demeli.

Eğer asıl mesele başka bir STK’nın davet edilmemesi ise, o zaman bunu da net söylemeli.

Kimse dolaylı imalarla Tokat halkının kafasını karıştırma hakkına sahip değil.

Bugün herkes birbirine bir telefon yakınlığındayken, iki satırlık iletişimle çözülecek sorunları sosyal medyada büyütmek Tokat’a yapılabilecek en büyük kötülüktür.

Buradan sesleniyorum:

Artık kimse Tokat halkını bölerek bir yere varamaz.

Kimse kendi egosunu Tokat’ın üstünde konumlandıramaz.

Kimse bu kentin emek veren insanlarını harcayamaz.

STK’lar artık düşünmeli:

Biz ne yapıyoruz?

Nereye gidiyoruz?

Kime hizmet ediyoruz?

Tokat’a mı?

Yoksa kendi gölgelerimize mi?

Tokat Günleri’ne 20 gün var.

Bu kavga hemen bugün bitirilebilir.

Yanlış varsa şimdi düzeltilir.

Birlik olunmak isteniyorsa bugün yan yana durulur.

Tokat, ancak böyle kazanır.

Haydi, şimdi egoları bir kenara bırakıp Tokat Tanıtım Günlerinde omuz omuza duralım.

Çünkü bu şehir, kavgalardan değil; birlikten güç alıyor.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Yeni Odak Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!